
Endoskopik Tüp Mide (ESG): Gerçekten Cerrahiye Alternatif mi, Yoksa Bir Gecikme Tuzağı mı?
Son yıllarda fazla kilolarla mücadele eden bireyler için geliştirilen yeni yöntemlerden biri olan **Endoskopik Sleeve Gastroplasti (ESG)** ya da yaygın ismiyle **Endoskopik Tüp Mide**, cerrahi dışı olması nedeniyle ilk bakışta oldukça cazip görünüyor. Ancak bilimsel veriler ve klinik gözlemler, bu yöntemin **gerçek etkileri ve sınırlılıkları** hakkında daha derinlemesine düşünmemiz gerektiğini gösteriyor.
Yöntem Nedir?
Endoskopik Tüp Mide, ağız yoluyla mideye girilerek, özel bir endoskopik dikiş sistemi aracılığıyla midenin hacminin küçültülmesini amaçlayan bir işlemdir. Cerrahi kesi yapılmaz, bu da ilk etapta “daha güvenli” bir seçenek gibi algılanmasına neden olur.
Ancak Gerçekler Ne Diyor?
- Kısa Vadeli Etki, Uzun Vadeli Hayal Kırıklığı: Yapılan birçok çalışmada ESG uygulanan bireylerde **ilk 6–12 ayda sınırlı bir kilo kaybı** görülse de, bu kaybın sürdürülebilirliği büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. 2022’de *Obesity Surgery* dergisinde yayınlanan sistematik bir incelemede ESG sonrası ortalama %15-18 civarında bir total kilo kaybı bildirilirken, bu oran **Tüp Mide ameliyatında %35-45** arasında değişmektedir. Kaynak:** Hedjoudje A, et al. *Obes Surg.* 2022;32(4):1213-1221.
- Midenin Hareketliliği Dikişlere Engel: Mide, sindirim süreci boyunca aktif ve dinamik bir organdır. Bu nedenle ESG sırasında atılan dikişlerin zamanla açılması, formun bozulması ve dolayısıyla **etkinliğin azalması kaçınılmaz** olmaktadır. 1 yıl sonrası takiplerde ESG ile yapılan şekillendirmelerin %40’a varan oranda deformasyona uğradığı gözlemlenmiştir.
- Yetersiz Kilo Kaybı = Geciken Gerçek Tedavi: ESG genellikle cerrahi düşünmeyen hastalar için “geçici” bir çözüm gibi sunulsa da, birçok hastada **istenilen kilo kaybı sağlanamamakta**, bu da esasen cerrahi müdahaleye ihtiyacı olan hastaların **gerçek tedavilerini geciktirmektedir**. Özellikle Tip 2 diyabet, hipertansiyon gibi metabolik hastalıklara sahip bireylerde bu gecikme **geri dönüşü zor komplikasyonlara** yol açabilir.
- Maliyet Avantajı Olduğu Sanılıyor: ESG’nin cerrahi olmadığı düşünülerek daha ekonomik olduğu sanılsa da, kullanılan cihazlar ve sistemler oldukça pahalıdır. Ayrıca işlemin başarısız olması sonrası ikinci girişim ihtimali maliyetleri **katlayarak artırmakta**.
Bariatrik Cerrahi: Kanıta Dayalı ve Kalıcı Çözüm
Bugün için özellikle Vücut Kitle İndeksi (VKİ) ≥35 olan ve metabolik hastalığı bulunan bireylerde bariatrik cerrahinin; **uzun vadeli kilo kaybı, hastalık gerilemesi ve yaşam kalitesinde artış açısından ESG’den çok daha üstün** olduğu bilimsel olarak ispatlanmıştır.
Kaynak: ASMBS Position Statement on ESG – *Surg Obes Relat Dis.* 2022;18(9):1121-1130.
Sonuç: Geçici Umutlar Yerine Kalıcı Çözümler!
Endoskopik Tüp Mide, bazı özel hasta gruplarında kısa vadeli sonuçlar elde edebilse de, **genel popülasyon için kalıcı ve etkili bir çözüm değildir**. Ayrıca bu yöntemin “cerrahisiz zayıflama” algısıyla pazarlanması, ciddi obezite sorunu yaşayan hastalarda doğru tedaviye ulaşma sürecini geciktirebilir.
Bu nedenle ESG yerine, bilimsel verilerle desteklenmiş ve uzun vadede kanıtlanmış sonuçlara sahip **bariatrik cerrahi yöntemlerinin** tercih edilmesi, hastanın hem sağlık hem de psikolojik açıdan kazanımı için çok daha değerlidir.
Ek Bilgilendirme Notu (Hastalar İçin): Eğer ESG gibi alternatif yöntemlerle ilgili bilgi aldıysanız, mutlaka bir **bariatrik cerrah** ile detaylı şekilde görüşmeden karar vermeyin. Amacımız sizi “kesilerle korkutmak” değil, **sizi gerçekten etkili ve kalıcı bir çözüme yönlendirmek**.
Prof. Dr. Halil Coşkun